6284 sayılı Kanun’da düzenlenen koruyucu ve önleyici tedbirler, geçici hukuki koruma tedbiri niteliğindedir. Ancak, 6284 sayılı Kanun’da düzenlenen ve geçici hukuki koruma niteliğindeki tedbirler, HMK ve TMK’da düzenlenen geçici hukuki koruma niteliğindeki tedbirlerinden farklı özelliklere sahiptir. Öncelikle amaç yönünden farklılık vardır.

6284 sayılı Kanun’da öngörülen geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı aile içinde aile bireylerine ve aile dışında kadınlara ve çocuklara karşı şiddeti önlemek iken HMK ve TMK’da düzenlenen geçici hukuki koruma tedbirlerinin böyle bir amacı yoktur.

TMK’nın 161-163 maddelerinde düzenlenen geçici hukuki koruma tedbirleri genel anlamda aile birliğini korunmasını, HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen geçici hukuki koruma tedbirleri ise, dava konusu hak ve alacağın korunmasını amaçlamaktadır. 6284 sayılı Kanun’da düzenlenen geçici hukuki koruma tedbiri kararları temyiz/istinaf değil, itiraz kanun yoluna tabidir.  6284 sayılı Kanuna göre şiddet ve şiddet tehlikesinin varlığı halinde herkes tarafından geçici hukuki koruma tedbiri alınması talep edilebilirken, diğer geçici hukuki koruma tedbirleri sadece hak sahibi tarafından talep edilebilir.

6284 sayılı Kanun’da yer alan tedbirlere niteliğine göre hâkim, mülki amir ve istisnai hallerde kolluk amiri tarafından hükmedilebilirken diğer kanunlarda yer alan geçici hukuki koruma tedbirlerine sadece hâkim tarafından hükmedilebilir.

6284 sayılı Kanun’da düzenlenen ve geçici hukuki koruma niteliğinde olan tedbir kararları kısa sürelidir. Sürekli sonuç doğuran nihai nitelikte kararlar değildir. Hâkimin, mülki amirin veya kolluk amirinin takdiri ile belirlenen sürede geçerlidir. Alınan tedbir kararları hızlı ve basit bir incelemeyle alınır. Tedbir kararları zorlayıcı ve bağlayıcıdır. Özellikle önleyici nitelikteki tedbirin şiddet uygulayan tarafından ihlali zorlama hapsi yaptırımına bağlanmıştır.

 

KORUYUCU VE ÖNLEYİCİ TEDBİRLERDEN YARARLANABİLECEK KİŞİLER

6284 sayılı Kanun’la koruyucu ve önleyici tedbirlerden yararlanabileceklerin kapsamı aile dışına çıkılmak suretiyle genişletilmiştir. Yeni Kanun, aile içi şiddet mağduru olan kişilerin yanında aile dışında şiddet mağduru olan kadınları, çocukları ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişileri de koruma kapsamı içine almıştır (mad 1).

Şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınlar, 6284 sayılı Kanun’da düzenlenen koruyucu ve önleyici tedbirlerden faydalanabilecektir.(mad.3,4,5). Kadının evli, bekâr, boşanmış veya 18 yaşından küçük olması ya da şiddetin aile içinde veya aile dışında olması tedbirlerden faydalanması açısından önemli değildir. Sırf kadın oldukları için veya cinsiyete dayalı bir ayrımcılık nedeniyle fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik zarar ve acı verilmesi sonucunu doğuracak tüm şiddet eylemleri bu kapsamdadır.

TCK ve ÇKK tanımlarından yola çıkarak henüz on sekiz yaşını doldurmamış bütün bireyler, 6284 sayılı Kanun’da belirtilen çocuk kapsamında kalmakla koruyucu ve önleyici tedbirlerden faydalanabilecektir.

6284 sk da tedbirlerden faydalanacak kişiler arasında sayılan aile bireyi kavramıyla, aynı hanede veya aile biriminde yaşamasa da eşler arasında, anne, baba, üst soylar, çocuklar ve üvey evlat arasında, eşlerden birinin vesayeti veya koruması altında olan kişiler arasında, kan bağı veya kayın hısımlığı ile akraba olunması nedeniyle aile mensubu sayılan amca, hala, dayı, teyze, kayın birader gibi kişiler arasında, boşanmış veya fiilen ayrılmış eşler arasında, fiilen aynı hanede evlilik bağı olmaksızın birlikte yaşayan kişiler arasında gerçekleşen her türlü şiddet eyleminde şiddet mağduru olan kişiler kapsama alınmıştır.

Şiddete uğrayan veya uğrama tehlikesi bulunan tek taraflı ısrarlı takip mağduru kişiler de koruyucu ve önleyici tedbirlerden faydalanabilecektir(m.3,4,5). Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin 34. maddesinde de “tek taraflı ısrarlı takip” anlamına gelebilecek “taciz amaçlı takip” biçiminde benzer bir ifade kullanılmıştır. Sözleşmede geçen “taciz amaçlı takip” ifadesi, bir kişiye yönelik olarak gerçekleştirilen ve bu kişinin kendisini güvende hissetmesini önleyecek şekilde korkutacak, kasıtlı bir biçimde tekrarlanan tehditkâr davranış olarak nitelendirilmiştir. Israrlı takibin şiddeti doğurması veya doğruma ihtimalinin bulunması yeterli olup vasıta önemli değildir. Israrlı takip telefonla veya önüne çıkarak tehdit etmek, tehdit içeren sözle talebini iletmek veya her hangi bir söz söylemeden önüne çıkmak veya belirli mesafeden sürekli takip etmek şeklinde gerçekleşebilir.

 

KORUYUCU TEDBİRLER

HÂKİM TARAFINDAN VERİLEBİLECEK KORUYUCU TEDBİRLER

  1. İşyerinin Değiştirilmesi
  2. Müşterek Yerleşim Yerinden Ayrı Yerleşim Yeri Belirlenmesi
  3. Tapu Kütüğüne Aile Konutu Şerhi Konulması
  4. Kimlik ve İlgili Diğer Bilgi ve Belgelerin Değiştirilmesi
  5. Benzer Koruyucu Tedbirler ( hakim somut olayın özelliğine göre takdir hakkını kullanarak korumayı gerçekleştirecek başka tedbirlere de hükmedebilir)

 

MÜLKİ AMİR TARAFINDAN VERİLEBİLECEK KORUYUCU TEDBİRLER

  1. Barınma Yeri Sağlanması
  2. Geçici Maddi Yardım Yapılması
  3. Rehberlik ve Danışmanlık Hizmeti Verilmesi
  4. Geçici Koruma Altına Alınması
  5. Kreş İmkânının Sağlanması
  6. Benzer Koruyucu Tedbirler (Mülki amir somut olayın özelliğine göre takdir hakkını kullanarak benzer koruyucu tedbirlere hükmedebilir(m.3/1).

 

KOLLUK AMİRİ TARAFINDAN VERİLEBİLECEK KORUYUCU TEDBİRLER

Kolluk amiri, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ;  şiddete uğrayan veya uğraması muhtemel kişiler ve beraberindeki çocuklar hakkında uygun barınma yeri sağlanması(m.3/1a) ve geçici koruma altına alınması(m.3/1ç) koruyucu tedbirlerine karar verebilir(m.3/2). Gecikmesinde sakınca bulunan hal konusunda tanımlama yapılmamıştır.

Kolluk amiri, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde aldığı tedbir kararını evrakı ile birlikte kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde mülki amirin onayına sunmalıdır. Mülki amir tarafından kırk sekiz saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar(m.3/2).

 

 ÖNLEYİCİ TEDBİRLER

HÂKİM TARAFINDAN VERİLEBİLECEK ÖNLEYİCİ TEDBİRLER

6284 sayılı Kanun’da şiddet uygulayan veya uygulama ihtimali bulunan kişilerle ilgili olarak şiddetin önlenmesi amacıyla hâkim tarafından verilebilecek önleyici tedbir kararları;

  1. Şiddet Mağduruna Karşı Belirli Söz ve Davranışlarda Bulunmaması
  2. Müşterek Konuttan veya Bulunduğu Yerden Uzaklaştırılması ve Müşterek Konutun Korunan Kişiye Tahsisi
  3. Korunan Kişilere ve Bulundukları Yerlere Yaklaşmaması
  4. Çocuklarla Kişisel İlişkinin Refakatçi Eşliğinde Yapılması, Sınırlandırılması veya Kaldırılması
  5. Korunan Kişinin Yakınlarına, Tanıklarına ve Çocuklarına Yaklaşmaması
  6. Korunan Kişinin Eşyalarına Zarar Vermemesi
  7. Korunan Kişiyi İletişim Araçlarıyla veya Sair Surette Rahatsız Etmemesi
  8. Kanunen İzin Verilen Silahları Kolluğa Teslim Etmesi
  9. Görevi Nedeniyle Zimmetinde Bulunan Silahı Kurumuna Teslim Etmesi
  10. Korunan Kişilerin Bulundukları Yerlerde Alkol, Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanmaması,
  11. Muayene veya Tedavi İçin Sağlık Kuruluşuna Başvurması ve Tedavisinin Sağlanması
  12. Çocuk Koruma Kanununda Yer Alan Koruyucu ve Destekleyici Tedbirlerin Alınması
  13. Velayet, Kayyım, Nafaka ve Kişisel İlişki Kurulması Hususlarında Karar Verilmesi
  14. Tedbir Nafakasına Hükmedilmesi
  15. Benzer Önleyici Tedbirler

 

KOLLUK AMİRİ TARAFINDAN VERİLEBİLECEK ÖNLEYİCİ TEDBİRLER

Kolluk amiri, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde şiddet uygulayan veya uygulama ihtimali bulunan kişiler hakkında şiddet mağduruna karşı belirli söz ve davranışlarda bulunmaması(m.5/1a), müşterek konuttan ve bulunduğu yerden uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsisi(m.5/1b), korunan kişilere ve bulundukları yerlere yaklaşmaması(m.5/1c) ve korunan kişinin yakınlarına, tanıklarına ve çocuklarına yaklaşmaması(m.5/1d) önleyici tedbir türlerine karar verebilecektir(m.5/2).

 

TEDBİR KARARLARININ VERİLME USULÜ

6284 sayılı Kanun’da düzenlenen tedbir kararları ilgilinin talebi, Bakanlık veya kolluk görevlileri ya da Cumhuriyet savcısının başvurusu üzerine ancak aile mahkemesi hâkimi, mülki amir ve istisnai hallerde kolluk amiri39 tarafından verilebilir(m.8/1). Aile mahkemesi hâkimine hem koruyucu hem de önleyici, mülki amire sadece koruyucu, kolluk amirine ise istisnai hallerde ve sınırlı sayıda olmak üzere hem koruyucu hem de önleyici tedbir kararı verme yetkisi tanınmıştır.

Tedbir kararı en çabuk ve en kolay ulaşılabilecek yer hâkiminden, mülki amirinden ya da kolluk biriminden talep edilebilir(m.8/1-son cümle).

6284 sayılı Kanun’da sadece koruyucu tedbirler için şiddetin uygulandığına dair delil ve belge aranmayacağı öngörülmüştür. Önleyici tedbirler için delil ve belge aranmayacağına ilişkin bir ifade kullanılmamıştır(m.8/3). Dolayısıyla aile mahkemesi hâkimi veya kolluk amiri önleyici tedbire karar verirken delil ve belge arayacak anlamında bir ifade tarzı oluşturulmuştur. Aile mahkemesi hâkimi ve kolluk amiri somut olayın özelliğine göre delil ve belge değerlendirmesi yapacak ve şiddetin uygulandığı veya uygulanma ihtimalinin bulunduğu kanaatine varırsa önleyici tedbire karar verecektir.

6284 sayılı Kanun’daki tedbirler, geçici hukuki koruma sağladıkları için sürelidir. Bu nedenle kararda tedbirin geçerli olacağı süre gösterilmelidir. Tehlike devam ettiği sürece tedbirin devamına karar verilebilir. Uygulanan tedbir türünün şiddeti önlemede veya mağduru korumada yetersiz kaldığı durumlarda resen veya ilgililerin talebi üzerine tedbirin şekli değiştirilebilir.

Tedbir kararı, şiddet uygulayana ve korunan kişiye tefhim veya tebliğ edilir, tefhim ve tebliğ işlemleri sırasında, tedbir kararına aykırı davranılması halinde şiddet uygulayan hakkında zorlama hapsinin uygulanacağı ihtarı da yapılır(m.8/5).

6284 sayılı Kanun’a göre verilen tedbir kararları itiraz kanun yoluna tabidir. Tedbir kararlarına karşı ilgiler tarafından tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde aile mahkemesi hâkimine itiraz edilebilir.

İtirazı inceleyen yetkili mahkeme kararını bir hafta içinde vermelidir. İtiraz üzerine mahkemenin verdiği karar kesindir(9/3).

 

TEDBİR KARARLARININ UYGULANMASI

6284 sayılı Kanun’da tedbir kararlarının, Bakanlığın ilgili il ve ilçe müdürlükleri ile kararın niteliğine göre Cumhuriyet başsavcılığına veya kolluğa en seri vasıtalarla bildirileceği ifade edilmiştir(m.10/1).

Hakkında koruyucu veya önleyici tedbir kararı verilen kişilerin yerleşim yeri, bulunduğu yer veya tedbirin uygulanacağı yer kolluk birimi kararın uygulanması açısından görevli ve yetkilidir(m.10/3)

TEDBİR KARARLARINA AYKIRILIĞIN YAPTIRIMI

Hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kolluk amirince verilen önleyici tedbirlere, şiddet uygulayan veya uygulama ihtimali bulunan kişinin aykırı davranması zorlama hapsi yaptırımına tabi tutulmuştur. Tedbirin ihlali halinde, fiil başka bir suç oluştursa bile ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre hâkim kararıyla şiddet uygulayana üç günden on güne kadar zorlama hapsi uygulanacaktır(m.13/1). Tedbir kararına aykırılığın her tekrarında, yine ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığına göre zorlama hapsinin süresi on beş günden otuz güne kadar artırılabilecektir. Ancak zorlama hapsinin toplam süresi altı ayı geçemeyecektir(m.13/2). Zorlama hapsinin diğer bir ifadeyle tazyik hapsinin niteliği ve doğurduğu sonuçları itibariyle seçenek yaptırımlara çevrilememe, ön ödeme uygulanamama, tekerrüre esas olmama, şartla tahliye hükümleri uygulanamama, ertelenememe, adli sicil kayıtlarına geçirilememe hususları geçerli olacaktır.